Yaratıcı yazarlık, yazar olmak veya kitap yazmak mevzubahis olduğunda yazma işine bir ucundan dahil olmuş herkesin bir yazarlara tavsiyeler listesi vardır. Bunlar bazen birbirine çok benzese de her yazarın yolu tabii ki kendi deneyimine özgü. Yine de yaratıcılık içeren ve sonsuz ihtimallere, yöntemlere sahip bir alanda verilen tavsiyeler çoğu zaman ilham verici olabiliyor. Writer Digest’tan Zachary Petit’in hazırladığı Bir Yazarın Yapmaması Gereken 15 Şey listesini ilgilisi için çevirdik.
**
1-Yazarların izlemesi gereken tek bir yolun veya kurallar kitabının olduğu yanılgısına kapılmayın. (Veya, bu yazı da dahil olmak üzere, mutlak bir yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesi olduğu yanılgısına…) Çok basit: Sizin için en işe yarayanı yapmalısınız. Kafanızdaki sesleri dinleyin, onları eğitmeyi ve onlara güvenmeyi öğrenin. Doğru yoldaysanız, çoğu zaman size söyleyeceklerdir. İnsanlar genellikle yazı dünyasında çelişkili tavsiyelerin fazlalığından şikâyet ederler – ancak gerçekten Oz Büyücüsü‘ndeki gibi belirgin bir sarı tuğlalı bir yol olmadığı için böyledir ve çeşitli bakış açıları, size ve yeteneklerinize benzersiz şekilde uygun olanı özenle seçmenize olanak tanır.
2. İdolleriniz gibi yazmaya çalışmayın. Kendiniz olun. Evet, biraz sevimsiz geliyor ama doğru: Sizde olan ve sizden başka kimsenin sahip olmadığı tek şey kendi sesiniz, kendi tarzınız, kendi yaklaşımınız. Kullanın onu. (Başka biri gibi yazmaya çalışırsanız, okuyucularınız anlayacaktır.) Belki de yazar bunu en iyi ifade eden Allegra Goodman’dı: “Edebi geleneğinizi bilin, onun tadına varın, ondan çalın ama yazmak için masaya oturduğunuzda, büyüklüğe tapınmayı ve şaheserleri fetişleştirmeyi unutun.”
3-Yazacağınız eserin anahatlarını çizmek/çizmemek, bildiğiniz konuları yazıp yazmamanız, ilerledikçe veya sonunda düzenlemeniz gerekip gerekmediği gibi tartışmalara kendinizi kaptırmayın -bir kez daha tekrar edelim, sadece deneyin ve sizin için en iyi olanı yapın. Bu yaklaşımı benimsemekle gelen özgürlük tam anlamıyla katartiktir.
4-Bir eseri okurlara sunarken tüm yumurtaları aynı sepete koymayın; daima bir sonraki kitabınız veya fikriniz üzerinde de düşünün. Eserinizi satma işine odaklanırken yaratıcı yönünüzü de aktif tutmak yazma hayatınızda ilerideki daha büyük duraklamaları önler.
5-Gereksizce dürüst, gereksizce kaba, gereksizce düşman olmayın. Yayıncılık endüstrisindeki insanlar kiminle çalışmanın harika olup kimin olmadığı hakkında konuşurlar ve dedikodular yayılır. Yayıncılık büyük bir iştir, ancak oldukça ensest bir iştir.
6-Sizi eleştirdiği için birinden nefret etmeyin. Hiçbir yazı evrensel boyutta sevilmez. Eserlerinizi önden okuyan neredeyse her okur, editör veya edebiyat ajanı, eserinizle ilgili farklı görüşlere sahip olacaktır ve bu değerli bir şeydir. Doğru olduğuna inandığınız parçaları kabul edin, ele almak isteyebileceğiniz/gereksinim duyabileceğiniz yinelenen sorunları fark edin ve içgüdülerinizin atmasını söylediği kısımları atın. Eleştiriye açık olun -bu sizi daha iyi bir yazar yapacaktır.
7- …ancak, internetteki trollerin iğnelemelerine de duyarlı olmayın – bilirsiniz, sosyopatik yorumlar yapmak uğruna sosyopatik yorumlar yazan insanlar. Trollerin yaptığı budur: Trollük yaparlar (Amazon’da, Goodreads’te, Twitter’da vb.). Kişisel değil. Bu, kelimelerinin özündeki mesajın, onu kodlamak için kullanılan 0’lar ve 1’ler kadar az olduğu anlamına gelir. Onları yürekten görmezden gelin.
8-Yazmanın temellerine gelince… Gardınızı düşürmeyin: İyi yazma, sağlıklı bir yapı, sağlam dilbilgisi. Bunlar ve hikayelerimiz kendi adlarına konuşamadan önce geri dönüşüm kutusuna attığımız sorgulamalarımız, yazı evlerimizin patlamasını engelleyen temellerdir….
9-Kitap piyasasındaki trendleri memnun etmek veya hızlı para kazanmak için bir şeyler yazmayın asla. Siz böyle bir kitap yazana kadar trend çoktan geçmiş olacaktır zaten. Size uykusuzluk veren hikâyeyi yazın.
10-Başka bir yazarın başarısından haset duymayın. Onu kutlayın. Yazar Amy Sue Nathan’ın yayınlanma serüvenini anlattığı konuşmasında bahsettiği gibi: “Tanıdığım yazarlar kitap anlaşmaları imzalıyor ve benim yapmak istediğim şeyleri yapıyordu; ben de onları çekememek yerine nasıl yaptıklarını öğrenmeye karar verdim. Bir başka yazarın başarısının benimkini bozmayacağını öğrendim.”
11-Yazmanın kolay olduğunu varsaymayın. Raflarda tek bir kitabı veya basılmış tek bir hikâyesi olan yazarlar genellikle yayımlanmamış taslakları arasında sıkışıp kalırlar ve bir yayıncının gelip kapılarını çalmasını beklerler. Başarı, maçın halihazırda kazananı olmadıkça, gidişatı doğru tahmin etmenin çoğu zaman neredeyse imkansız olduğu şeylerden biridir.
12-Arada bir dışarı çıkmayı unutmayın. Yazmak, gerçek hayatın bir yansımasıdır. O masada çok uzun süre oturmak ve hayatı yaşamayı unutmak çok kolaydır.
13-Harika bir okumanın katıksız öğretme gücünü (ve tedavi edici iyiliğini) asla küçümsemeyin. Sayısız yazarın yaratıcı yazarlık programı, iyi stoklanmış bir kitaplık olmuştur.
14-Belirli bir parçadan vazgeçmekten korkmayın. Bazen bir hikâye tam olarak yürümez ve düzeltemeyeceğiniz bir şey için yıllarınızı boşa harcamamalısınız. (Sonuçta, daha sonra her zaman geri dönebilirsin, değil mi?)
15-Ama asla gerçekten pes etmeyin. Yazarlar yazar. Bizim yaptığımız bu. Yapmamız gereken bu. Elbette, hepimiz yarısı boş bir şarap şişesiyle bu sefer havlu atacağımızı söyleyebiliriz, ama dürüst olalım: Çok azımız bunu yapar. Ve hiçbirimiz kendimizi bir kez bilgisayarlarımızın başına dönerken ve bir hikayenin çakıl taşının sallanıp o büyük tepeden aşağı kaymaya başladığı o heyecan verici, harika anı beklerken bulduğumuzda aslında o kadar da şaşırmayız…
Bir Yazarın Yapmaması Gereken 15 Şey yazısını sevdiniz mi?
Çok daha fazlasına 3K Atölye’nin Pusula – Nasıl Yazalım? ve Mantar Pano – Yazarlardan Tavsiyeler kategorilerinden erişebilirsiniz. Yeni içeriklerden ve gelişmelerden düzenli haberdar olmak için ücretsiz e-posta abonesi olmayı unutmayın.