Notos Kitap’ın yazmak ve yazarlık üzerine kitaplar listesinde yerini alan Walter Mosley kitaplarının ilki Bu Yıl Romanını Yazıyorsun olmuştu. 2019’da Oğuz Tecimen çevirisiyle yayımlanan kitabı, 2020 Kasım ayında yine Mosley’nin Kurmacanın Unsurları: Roman Yazmak Üzerine Bir Deneme izledi.

Bu Yıl Romanını Yazıyorsun ‘un yazarı Walter Mosley.
Türkçedeki yayımlanma ve tanınma geçmişi çok yoğun olmasa da Walter Mosley, uzun yıllardır çeşitli alanlarda yazarlık yapan ve kitapları yirmiden fazla dile çevrilen biri. Türkçedeki yayın yolculuğu 1990 yılında Can Yayınları’nca basılan Mavi Elbiseli Şeytan adlı polisiye romanla başlayan yazarın Pek Saygıdeğer Ptolemy Grey romanı da 2013’te Dedalus Kitap’tan çıkmış. Mavi Elbiseli Şeytan, orijinal adıyla Devil in a Blue Dress ve Always Outnumbered kitapları filme de uyarlanmış.
Ayrıca kitaptaki biyografisinden öğreniyoruz ki Edgar Allan Poe En İyi Roman Ödülü, O. Henry Öykü Ödülü, PEN Amerika Hayat Boyu Başarı Ödülü gibi ödüllerin de sahibi.
İlk bakışta bir ticari kaygıyla, manşet bir çeviri gibi gözükse de kitabın adı bire bir çevrilmiş: This Year You Write Your Novel. Yine bu manşet tadındaki isim, şüpheci okuru “Olmayan formülleri satan kitaplardan bir tane daha” diye düşündürebilir ancak kitap son derece dürüst ve gerçekçi bir tavırla yazılmış. Mosley’nin lafı uzatmayan, okuru boğmayan, detaylar yerine doğrudan hedefe odaklı dili ve elbette bu dili Türkçeye layığıyla aktaran Oğuz Tecimen sayesinde bir çırpıda okunabiliyor, geri dönüp bakmak gerektiğinde de okuru yormuyor.
Walter Mosley, kitabı altı ana bölüme ayırmış:
- Her Yazarın İhtiyacı Olan Genel Disiplinler
- Kurmacanın Unsurları
- Nereden Başlamalı
- Yeniden Yazmak ya da Düzeltmek
- Çeşitli Konular
- Özetle
Ben bunlardan en çok 1., 3. ve 4. bölümleri önemsiyorum çünkü kitabın adında vadedilen bilgilerin yoğunlaştığı bölümler bunlar.
Veya tersinden söylemek gerekirse 2. bölüme gerçekten gerek var mıydı, emin değilim. Elbette aynı konuyu farklı yazarların bakış açılarından okumanın hiç faydası yoksa bile bir ilham vericiliği olduğunu yadsıyamam ama Kurmacanın Unsurları konusu hemen bütün standart yaratıcı yazarlık kitapları ve yaratıcı yazarlık atölyeleri müfredatında zaten anlatılan bir konu. Oysa Bu Yıl Romanını Yazıyorsun ‘un yazılma amacı konunun daha farklı bir yönü.
Kitap Yazmakla İlgili Sorular, Yanılgılar ve Kısa Cevapları
Mosley, bizim coğrafya insanının sık sık düştüğü “İlham beklemek, saatlerce çalışma garantisi olmadan masaya oturmamak, başka yoğunluklarda yazmaya zaman ayıramamak, bir kitap yazdığında illa ki bir başyapıt oluşturmak” yanılgılarını farklı ifadelerle de olsa eleye eleye anlatıyor meseleyi.
Günün çok kısa bir süresi de olsa her gün yazmaya oturmanın önemini anlatırken yazmanın bilinçdışı hallerinden bahsediyor. Yazma/yaratma akışına girebildikten sonra masada değilken bile ne yazacağımızı zihnimizde yoğurmaya devam etmeyi başardığımızda zaten yolun büyük kısmını katettiğimize değiniyor.
Yazmakla ilgili püf noktaları konusunu bir başyapıt yaratma veya “yazar olma” amacı bağlamında dikkate alanlardan değilim. Ama “Nasıl yazarım?” gibi teknik hatta işin zanaat kısmına odaklanıyorsa, her püf noktasının birileri için önemli olabileceğini düşünürüm. İşte, Mosley de yazma disiplini oluşturmak ve bu disiplin çerçevesinde yazmaya oturduğumuzda karşımıza neler çıkacağı konusunda yol gösteren püf noktaları sunuyor.
Bunların arasında, kafamızın içindeki olumsuz sesler -ki bu sesler bizim olduğu kadar başkalarının eleştirel, yargılayıcı sesleridir çoğu zaman- karşısında onları aradan çıkarmanın önemine değiniyor.
Veya ilk taslak, ikinci taslak ve sonraki taslaklarla ilgili süreçleri en doğru, en verimli nasıl izleyeceğinizle ilgili detaylara dokunurken, yeniden yazım sürecini, bu süreci zorlu, uzun, meşakkatli hatta işkence gibi gören kaygılı yazarlar ve yazar adayları için terapi tadında rahatlatıcı ama bir o kadar da gerçekçi bir tondan anlatıyor. Türkçede yazılan veya Türkçeye çevrilen yaratıcı yazarlık kitapları içerisinde bu konuya odaklanan ve böyle net teknik detaylarla veren örnekler ne yazık ki yok denecek kadar az.
Yine karşımıza az çıkan ve çok kısa ama net ifadelerle anlattığı “Çeşitli Konular” bölümünü de çok sevdim: Walter Mosley burada edebi türler arasındaki -kimilerinin anlamadığım bir biçimde delicesine takıldığı- farklar, sınırlar konusunu izah ederken bir yandan da yaratıcı yazarlık atölyeleri, edebiyat kurumları, edebiyat ajansları, yayınevleri ve yayımlanma meselelerine dair örneklerle süslenmiş bilgiler veriyor. Burada özellikle “reddedilme” korkusu ve durumuyla ilgili notları önemli: “Reddedilmeyi kabul etmek bu işin tanımları arasında.” (s.100)
Bu Yıl Romanını Yazıyorsun ‘un Eksileri
Biraz da olumsuz olabilecek yönlerinden bahsedeyim.
Eğer yazmak ve yazarlık ile ilgili soruları bitmeyen, cevap alsa da daha çok detay isteyen, bilgiye susamışlardansanız kitap size -özellikle bazı bölümlerde- çok hızlı geçiştirilmiş gibi gelebilir. Ama burada anlatılan bazı konuların daha geniş detaylarla anlatıldığı Türkçe kitapların sayısı da az; üstelik bu alan, statik bilgiler yığını olmadığı için farklı bakış açılarını okumakta ve müstakil başucu kitaplarıyla yetinmek yerine metinler arasında sürekli zik zak çizmekte fayda var.
Hem zaten, o hep bahsettiğimiz yazma akışı ve disiplinini oturttuğunuzda, bu gibi kitaplarda bahsedilenleri bizzat deneyimlemeye başlayacaksınız, ayrı konu.
Kitapta en çok takıldığım ifade, sayfa 98’deki şu kısım oldu: “Bu kitabın amacı yalnızca roman yazmanın temel öğelerini öğretmek. Büyüklük yazarın kalbinde yatar, tekniğinde değil. Büyük bir romanın usta bir söz işçisinin eseri olması gerekmez. Kusursuz bir edebiyat teknisyeni illa sanat eseri yaratacak diye bir kural yok.”
Yazar adayını rahatlatmak ve tetiklemek amacının, Amerikan tarzı rahatlıkla biraz fazla kaçırıldığını düşündüğüm bu ifadeler, tartışmaya epey açık: Evet, teknik her şey değildir. Hatta duygunun, ruhun, “yazarın kalbinin” karşısında çok küçük bir şeydir ama önemli bir şeydir. Yazmak her ne kadar bir yanıyla romantik, dramatik bir işse de bir yanıyla da zanaat niteliğine sahip bana göre. İlk sayfalarında ilhamın beklenmemesi gerektiğini söyleyen bir kitabın, tekniği bu kadar taca çıkarması bana çok mantıklı gelmedi. Ben daha çok, teknik ile ruhun iyice harmanlanması gerektiğini düşünenlerdenim.
Kurmacanın Unsurları ‘nı Okumaya Gerek Var mı?

Walter Mosley’nin bir diğer denemesi “Kurmacanın Unsurları: Roman Yazmak Üstüne Bir Deneme”
Bu incelemeden hareketle, bu kitabın da bir bölümüne adını veren Kurmacanın Unsurları kitabını alıp almama arasında kalabilirsiniz. Her ne kadar anlattığı başlıklar büyük oranda aynıysa da konuya daha iyi odaklandığını düşündüğüm için, eğer yazarın üslubunu da sevdiyseniz alın okuyun derim. Zaten Mosley’nin editörü olsaydım “Bu Yıl Romanını Yazıyorsun ‘da bu kısma gerek yok, bu bilgileri detaylandırıp diğer kitaba koyalım ve bu kitaptaki önemli kısımları biraz daha detaylandıralım,” derdim. Her çiçek kendi dalında güzel çünkü.
Bu Yıl Romanını Yazıyorsun · Mümkün mü Böyle Bir Şey?
Kitabı, adında vadettiği konuya odaklanarak incelediğim ve kendi yazma yolculuğumdan örnekler verdiğim videoyu KalemKahveKlavye Youtube kanalında izleyebilirsiniz. Kısa cevabı burada doğrudan vereyim: Evet, mümkün.
Arka Kapak Yazısı
Romanını yazmaya karar verdin mi? Öyleyse daha fazla erteleme. Mesleğin ya da kişisel sorumlulukların ne olursa olsun romanını yazabilir, hatta bunu bir yılda başarabilirsin.
Bu Yıl Romanını Yazıyorsun ’da ayrıntılarda kaybolmadan bilmen gereken temel sorunların çözümünü öğrenecek ve romanını nasıl yazacağına dair bir program oluşturacaksın.
Tanınmış Amerikalı yazar Walter Mosley bugüne dek elliye yakın kitaba imza attı, pek çok ödüle değer görüldü ve edebiyat jürilerinde yer aldı. Otuz yılı aşkın deneyim ve gözlemlerinin ürünü olan Bu Yıl Romanını Yazıyorsun’da anlatıcı sesi, olay örgüsü, karakter gelişimi ve kurmacanın öteki unsurlarının yanı sıra, yazma alışkanlığını sağlamlaştırmaya ve bir romanın yaratılış sürecine dair pek çok yanıt bulacaksın.
“Roman yazmak kimilerinin büyüttüğü kadar zor değil. Sözle ya da işaretle iletişim kuran herkes bir anlamda yazardır. Her yönetici, anne, danışman, öğretmen ya da sokağın köşesinde şişirme hikâyeler anlatan adam olası bir yazardır. Bu kısa kitabı okuyunca inanıyorum ki kendi kitabını yazmaya hazır olacaksın. Sonra tek ihtiyacın, romanını yazma arzusu ve iradesi.”