Yazı yazarken hikâyenin ortasına geldiniz veya devam edegelen bir tür kendini tekrar hissediyorsunuz. Bu üç yazma alıştırması bir nefes almanızı sağlayabilir.
Hikâyenize Sorular Sorun
Masa başına geçtiğinizde hikâyenin tamamının hazır olması durumu çok nadirdir. Hazır olsa bile, bitene kadar aynı kalması durumu çok daha nadirdir.
Bu yüzden her durumda kısalı uzunlu duraksama anları olması muhtemeldir. Bu anlarda varmak istediğiniz yeri belirlemek veya hikâyedeki dilsel veya kurgusal sorunları daha iyi ayıklamak için bazı sorular sormanız gerekebilir.
Her hikâye kendi sorusunu yaratacaktır, ama fikir vermesi için birkaç not düşebiliriz:
Karakterleri yaratma aşamasında, onları daha da derinleştirmek için önce onları tanıyabilirsiniz. “Murtaza kim? Pelin’in olayı ne? Onu belirleyen, hikâyede olmasını sağlayan özelliği ne?”
Kahramanınızın, hikâyede yarattığı ilk aksiyonun sebebini sorabilirsiniz örneğin; “Bunu neden yaptı? Asıl amacı ne? Nereye varmak istiyor?”
Çok güvendiğiniz bir fikirle başladınız ama sona bağlayamıyorsunuz. O zaman gerçekten ne anlatmak istediğinizi -yani aslında en baştan sormanız gereken bu soruyu- sona doğru giderken de sormanın zamanı gelmiş olabilir.
Kurgu, en genel ifadeyle, bir yerden bir yere varan olaylar ve bu olayların çeşitli şekillerde değiştirdiği, sürüklediği/savurduğu karakterleri içerdiği için “kurgu”dur. Bu bilgiyi ve elbette her kurgunun, kurallarını kendi içinde belirlemesi gereken bir tutarlılık şartı olduğu bilgisini göz önüne alırsak, ona sormanız gereken sorular daha da netleşecektir.
Yönlendiriciler Kullanın
Yönlendiriciler (orijinal terimle “prompts”), gerek bir hikâyeye başlamak gerek sadece yazma pratiği yapmak için kullanılan en temel araçlardandır.
Kompozisyon derslerinde verilen çıkış noktalarının biraz daha detaylandırılmış hallerini düşünebilirsiniz. Bu derslerde bize genellikle bir tema – ‘orman sevgisi, insan hakları…’ gibi- veya bir atasözü verilirdi. Bu da bir tür yönlendiricidir, ama işi daha çetrefilli ve verimli kılmak daha güzel olabilir.
3K Atölye’de sık sık paylaşacağımız yönlendiriciler, “Yazma Egzersizleri” kategorisinden takip edebilirsiniz. BİR ÖRNEK ve BİR ÖRNEK DAHA.
Mektup Yazın
Tamam, mektup bazılarına sıkıcı bir araç gibi gelebilir ama ne mektup ruhu ölmüştür ne de mektup tarzıyla yazmanın yaratıcılığa katkısı yadsınabilir.
İlla birine verilmek üzere bir mektup yazmak zorunda değilsiniz. Hatta illa birine yazmak zorunda da değilsiniz. Fakat bir konuyu, bir derdinizi veya son günlerde olup bitenleri, aklınızdan geçenleri birileriyle paylaşmak için kaleme alacağınız bir mektup, kaleminizi hızlandıracaktır.
Bu mektubu kendinize de yazabilirsiniz. Mesela gençliğinize veya yaşlılığınıza mektup yazmayı deneyebilirsiniz. Hatta uzun ve detaylı bir vasiyet yazıp uzun tarih aralıklarıyla bunu güncellemeyi bile deneyebilirsiniz. Sadece yazı değil ilginç bir hayat gözlemi de olabilir bu.